3 Kasım 2010 Çarşamba

Bir Gerçek: İnsanlar Uçamaz!

İnsanoğlu başka bir insana asla ama asla güvenmez. Bırakın babasına güvenmeyi, kendisine bile güvenmez. Ancak insanlar teknolojiye(makinelere) inanılmaz ölçüde güveniyorlar. Bir örnek isteyene:Hepimiz banka şifremizi çok rahatlıkla internet alışverişinde veriyoruz ancak çoğumuz banka şifresini babasına dahi söylemiyor. Aslında bu örnekte kurumsal kimliklere güven de işin içine giriyor ama sonuçta: online alışverişe güven>babaya güven. Örneği daha da uzatıp canınızı sıkmadan konumuza dönersek insanlar uçaklara güveniyorlar(nasıl konuya dönme anlayışıysa bu!). Ve emin olun ki eğer insanoğlunun kendi kanatları olsa, uçaklara kendi kanatlarından fazla güvenirdi. İşte bu yüzden insanlar uçamaz!

1 Kasım 2010 Pazartesi

29. TÜYAP KİTAP FUARI


'Türkiye'de kitap okunmuyor.' diyenlere inat, 'Türkiye'de gençler kültürlü olabilmek için kitap peşinde değil, boşa vakit harcamak için top peşinde koşuyor.' iddialarına karşı ve 'Türkiye'de tüm gençlerin aklı bir karış havada.' genel yargılarına zıt 29. Tüyap Kitap Fuarı başladı. Bir 'genç' olduğum için objektif bakamadığımdan olsa gerek(!) ' İnsanlar (özellikle yaşları 13-25 arası olanlar) Beylikdüzü'ne kitaba aç bir şekilde akın ediyorlar.' kanısına vardım. Çünkü fuar alanına girdiğiniz andan itibaren kalabalıktaki farklı atmosferi hissediyorsunuz hemen. Yazarlarla bir arada olma, indirimli olarak birçok kitap alabilecek olmanın verdiği mutluluğun yanısıra sizin gibi, kendiniz gibi kitapları seven bunca insanın bir arada olmasının verdiği huzur... Hem indirimler sayesinde maddi (Bunu söylemeden geçemeyeceğim: Çoğu yayınevinin %20-25 civarında bir indirimi benimsemesine rağmen yaptığı kampanyalarla '3 tanesi 10 lira', tanesi 5 lira'... gibi bizlere büyük kazançlar sağlayan yayınevlerine teşekkürler.), hem de hayranı olduğumuz yazarlarla tanışabilme imkanı sağlaması açısından manevi katkısı okuyucular üzerinde çok büyük Tüyap Kitap Fuarı'nın. Son olarak diyorum ki, Tüyap Kitap Fuarı her kitapseverin gidip görmesi gereken bir organizasyon ve bu fuarın düzenlenmesine katkıda bulunan herkese teşekkürler...

Canı Sıkılana: Her Zaman Koşulacak Yarışlar Vardır

Hayat sıkıcıdır genelde ama biz fark etmeyiz çünkü hepimiz sürekli yeni bir yarış buluruz kendimize koşacak. Ama bulamazsak sorunlar birbirini getirir o zaman. Her zaman koşulacak yarışlar vardır da nasıl yani?
Biz fark etmesek de sürekli bir şeyler için yarışırız. Emeklemeden yürüme safhasına geçme örneğiyle başlayalım. Her anne-baba çocuğuna ilk adım attırma yarışındadır. Ve atılan o ilk adımla beraber çocuk ilk yarışını koşmuştur bile aslında.İlk konuşma, ilköğretim, notlar, karneler, OKS, SBS, lise, ÖSS,LGS, LYS, Üniversite, İş, Emeklilik falan filan liste çok uzun da kısaltabildiğimiz kadar... Kimisi bu yarışlarda bir hırs yapar, bir yarıştan öbürüne atlar,diğerinde paralel yansımasını oluşturur orada da koşar. Kimisi de amaaan der Avrasya Maratonu'na katılan vatandaş misali eğlenerekten yürür. Hatta kimi eğlencenin dozunu arttırıp köprüde bungee-jumping yapar; hatta kimisini o da kesmez ipini kopartır ki onların sonu suya çakılmak olur. Ancak hayattan sıkılanlar, gözleri kapalı otururlar tribünde herkesin bulup koştuğu yarışları görmemek için. Eğer canınız sıkılıyorsa açın gözlerinizi ve etrafınıza bakın. Emin olun ki yarışlar çok uzak değildir.